Kızılağaç

Alnus

Kayın Takımı / Huşgiller

Görüntüsü çok güzel bir ağaçtır. 160 yıla kadar yaşayabilir. Uzadıkça önce alt yapraklarını sonra da alt dallarını bırakır. Çok su ister, bu yüzden Karadeniz’in doğal ağacıdır.

Ana vatanı Avrupa – Asya’dan deniz yoluyla tohumları seyahat edip Amerika kıtasına da yerleşmiştir.

Kendisine bağımlı yaşayan bir çok liken, böcek ve mantar türü vardır. Frankie alni bakterisiyle oluşturduğu simbiyotik ilişki çok bilinenidir. Bakteri havadaki nitrojeni emerek sabitler ve Kızılağaç için kullanılabilir biçime dönüştürür. Karşılığında da enerji için ağaçtan karbon ürünlerini alır. 47 mantar türü de Kızılağaç ile simbiyotik ilişki içindedir.

Kendisine saldıran zararlılardan kurtulabilmek için avcı böcekleri toplayan bir salgı yayar. Bir çok bitki benzer savunma mekanizmalarıyla donatılmıştır. Ayrıca yaprakları istila edildiğinde yüksek miktarda tanen salgılayarak hazım edilmesini zorlaştırır. Saldırganlar yaprak yemekten vaz geçerler.

Sonbaharda oluşan kedicikler bütün kışı uykuda geçirir, baharda tozlarını serper.

Kömür kalitesi yüksektir. Odununun rengi de muhteşemdir.

Evinizi pire basarsa bu ağacın yapraklarını zemine serin. Pireler yapışıp kalır.

Kızılağaç tohumlarından yapılan metanol ekstresinin 8 bakteri türünde etkili olduğu bulunmuştur.