Su çok önemli bir konu. Ne olur ciddiye alın.
Su ile ilgi bazı temel bilgileri verelim önce;
Yağmur (ve kar) yoksa içecek su da yoktur. Yağmur olmasaydı balıklar gibi denizde yaşıyor olabilir veya deniz suyunu içiyor olurduk. Ancak metabolizmamız yağmur kaynaklı suyu kullanmak zorundadır.
Yağmur suyu PH’ı ortalama olarak 5,6’dır. Ancak bazı faktörlerin etkisi ile 5 ile 6 arasında değişkenlik gösterebilir. Bu şu demektir; tüm bitkiler bu PH düzeyini çok severler. Alkali olma eğilimindeki topraklar doğal olarak düşük PH’lı yağmur seviyesi sayesinde kendilerini toparlarlar. Fazla yağış alan yerler ise zaten Asidik topraklara uyumlu bir çok tür ile muhteşem ormanlar ve orman altı örtüsü oluştururlar. Bahçenizi sulamak için kullanacağınız en iyi su yağmur suyudur.
Yağmur suyu son yıllarda çok fazla Kükürtdioksit gazı salınımıyla kirleniyor. Artık yağmur suları her zaman içmek için güvenilir değil. (Yine de %99 içilebilir durumdadır)
Medeniyetin nimetlerinden biri olan belediye suyunu kullanıyorsanız, bu suyun içinde çoğu zaman kontrolsüz miktarlarda klor var demektir. Klordioksit bir çok bitkiye gelişiminde fayda sağlamaktadır. Çok iyi bir dezenfektandır. Fusarium hastalığının neredeyse kesin tedavisidir. Organik tarımda kullanılmaktadır. Dolayısıyla kloru aklamak için bir çok sebep vardır. Ancak Sodyumklorür en çok rastlanan tuzluluk sebebidir. Toprağın olduğu gibi insan vücudunun da PH’ını yükseltir. Yani klor da her element gibi toprağın olmazsa olmazlarından biri olmakla birlikte, fazla miktarlarda kullanıldığında toprağa zarar verir. Şebeke suyu kullanacaksanız suyu dinlendirip öyle toprağa verin. Sudaki klor dinlenince uçacaktır. En iyisi; yağmur suyu ve kaynak suyundan başka su kullanmayın.
Kullanım suyunuzun PH’ı yüksek ise 100 litre suya 100 gr sirke eklerseniz PH yaklaşık 1 puan düşecektir.
Yağmur ve kar suyunu biriktirerek kullanabilirsiniz. Bu su bekledikçe bazı elementler dönüşerek veya kaybolarak faydalı olmaktan çıkacaktır. Buna rağmen kullanmakta hiç bir sakınca yoktur. Biriktirilen suyun saklanması koşullarına dair bir yazıyı yakında yayınlayacağız.
Çoğu insan bitkiye su verdikçe daha sağlıklı olacağını düşünür. Büyük yanılgıdır. Doğada serbestçe yaşayan bir domatesin veya nanenin birileri tarafından sulandığını düşünmüyorsunuz her halde. Nane su seven bir bitkidir. Ancak dağ nanesi (ki en muhteşemi odur) çorak topraklarda kendine çukur bir mekan bulmuş ve orada biriken yağmur sularıyla temmuz ağustos aylarını hiç yağmur görmeden geçirmektedir. Bitkileri sulamaya başlamadan önce doğal ortamlarında ne olduğunu anlamaya çalışmalısınız. Fındık neden sadece Karadeniz’de (Rize hariç) verimlidir sorusunun cevabını anlamak için Ordu-Giresun-Trabzon iklimini anlamak gerekir. Rize’de fındık olmaz, sebebi Rize’nin yılda 2.000 kg yağmur alıyor olmasıdır. Ordu-Giresun-Trabzon ise 800-1200 aralığında yağmur alır.
Derelerimiz artık %99 oranında kirli. Suyu analiz etseniz dahi bir gün sonra bu suya ne karışacağı belirsiz. Dere ve çayların sularını ne bahçenizde ne de kullanma suyu olarak kullanmanızı önermeyiz. Yükseklere çıktıkça derelerin su kalitesi artsa da bir Karadenizli olarak Fırtına Deresinin dahi artık yeterince temiz olmadığını biliyoruz. Kaynağını bildiğiniz ve yolu boyunca kirlenmediğinden emin olduğunuz sular varsa tabi ki gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
Kaynak veya kuyu suları çoğunlukla temizdir. Tabi bulabilirseniz. Bir kaç kez farklı zamanlarda (Yağmurdan 3-4 gün sonra ve kurak bir zamanda gibi) analiz ettirirseniz bu suyu gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
Bir bahçenin su ihtiyacı nedir?
Çoğu ağaç makul yağmur alan bir bölgede çok az sulama ihtiyacı duyar. Ancak ülkemizin çoğu bölgesinde haziran – ekim ayları arasında bir çok bitki ilave su ihtiyacı duyar. Bölgenizin yıllık yağış dağılımlarını incelerseniz hangi aylarda ne kadar yağış aldığını görürsünüz.
Yağış miktarlarını gösteren muhteşem bir tablo için Bkz;
Ortalama yağmur alan bir mevsim kuşağı ve ortalama su ihtiyacı olan bitkilerden oluşan bir bahçe için kabaca şu hesabı yapmak doğru olacaktır.
Yaz boyunca (100 kritik gün boyunca) dekara toplam 100 m3 yağış aldığınızı düşünelim. Bu rakam yıllık yağış miktarı 600-800 mm olan bir bölge için düşünülebilir.
Bu dönemde bir dönüm elma bahçesinin su ihtiyacı 400 – 500 m3 civarındadır.
Bu dönemde en az 300 m3 su biriktirmeniz gerekir. Buharlaşma, hatalı sulama, toprak geçirgenliği gibi bir çok etkeni de hesaplarsak depomuzun iyi tahminle 400 m3 olması gerektiği ortaya çıkacaktır. Böyle devasa bir depoyu her dönüm için imal etmek ciddi maliyet getirir. Yağmur suyunu da toplamak için ciddi yüzeye ihtiyaç vardır.
((Eğirdir’de yüzey damla sulama yöntemi ile sulanan elma ağacının Temmuz ayı sulama suyu ihtiyacı = 1700 m³/ha
Salihli’de yağmurlama sulama yöntemi ile sulanan mısır bitkisinin Temmuz ayı sulama suyu ihtiyacı = 2250 m3/ha
(Kaynak: TÜRKİYE’DE SULANAN BİTKİLERİN BİTKİ SU TÜKETİMİ REHBERİ – Dr. Bülent SÖNMEZ – M. Sait TAHMİSCİOĞLU)
(Örnek metotlar = PenmanMonteith yöntemi, Blaney-Criddle yöntemi)
Şimdi hesabımızı biraz makulleştirelim ve bahçemizin su ihtiyacını giderelim
Rahat olun; bitkiler kurak mevsimleri geçirecek planlamayı çoktan yapmışlardır.
100 kritik gün içinde yağış miktarı toplam 100 mm altında bir bölgede iseniz devlet su kaynaklarını kullanmanız gerekebilir. 100 mm üzeri bir bölgede yaşıyorsanız yağmur suyuyla bahçenizi sulama imkanınız halen var.
Kuraklığa dayanıklı türleri bir alanda toplayın, bahçenizin en yüksek yerlerine dikin. Çok su isteyenleri bahçenin aşağı kısımlarına dikin. Böylelikle su ihtiyacını yarıya kadar düşürün. Su istemeyen bir ağaca yanındaki ağaç yüzünden su vermek önemli kayba sebep olur.
Sık ekim yapmayın. Bitkilere ne kadar çok alan verirseniz topraktaki sudan o kadar çok faydalanırlar. Yukarıdaki elma bahçesinin su ihtiyacı hesabını dönüme 50 ağaç yerine 30 ağaca düşürürseniz yıllık su ihtiyacı otomatik olarak düşecektir.
Kritik bölgelerde yabancı ot mücadelesini arttırın. Suyunuzu sadece sizin istediğiniz bitkiler kullansın.
Sulama günlerini havanın nemine göre seçmeye çalışın. Nem arttıkça toprağın sulama miktarı azalacaktır.
Yağmur suyu toplama alanlarını planlayın, mümkün olan en fazla suyu toplayın. Ahırların çatılarını, güneş panellerini ve eğimli tepeleri bu iş için kullanın.
Bitki toprak yüzeyindeki suyu kullanmaz. Toprağı gölete çevirmeyin. Topraktaki su miktarı arttıkça suyun topraktaki tutulma kuvveti düşmektedir.
Toprağınızın su tutma kapasitesini arttırın. Bunun için bahçenizi ak üçgül gibi toprağa fayda sağlayan bir yer örtücü ile örtmenizde fayda var.
Buharlaşmanın fazla olacağı sıcak iklim bölgelerinde tankınızın ebatlarını %10 daha büyük düşünün. Bu yüzden tankınızı gölge bir yerde konuşlandırın, kapağını kapalı tutun, üzerini sap samanla örtün.
Çok genç ağaçlarınız varsa sulama sayısını 3 ile çarpmalı. Bu yüzden ilk 2-3 yıllarında bitkilere ilave su vermek gerektiğini unutmayın.
Bu iyimser yaklaşımla;
Yağmayan her 12-13 günde bir, 1 dönüme 25 m3 sulama yaparsanız sorununuz çözülecektir. 100 m3 suyu yağmurdan toplayacağınıza göre, 4 kez sulama yapabileceksiniz. Temmuz ve Ağustos aylarında 2’şer kez sulama ile sorun çözülür. Çok kurak bir mevsim yaşanırsa da ilave su satın alarak bir iki kez daha sulama yapabilirsiniz.
Yağmur Suyu Toplama Metotları
Güneş panelleri kullanıyorsanız panelleri bitişik düzende yerleştirin. Bir kanal ile suyu toplayın.
Tüm çatılarınızı su toplamak için aynı yöntemle kullanın. Çok kar alan bir yerde değilseniz çatılarınızı mümkün olduğunca düz çatılar olarak tasarlayın. Su toplamak kolaylaşacaktır.
Drenaj yapacaksanız, drenaj kanallarından akan suyu da biriktirebilirsiniz. Özellikle çok eğimli bölgelerde bu işi çok ciddi planlamak gerekir.
Bahçenizde eğimin uygun olduğu yerlerde çim veya üçgül ekip bu zemini su toplamak için kullanabilirsiniz. Bir çok ağaç zemininde üçgül yetiştirmede sakınca yoktur.
Küçük varilleri bahçenin çeşitli yerlerine yerleştirebilirsiniz. Ağızlarına da geniş bir huni yapıp yerleştirin. İlk sulama sularını bu varillerden kullanabilirsiniz.
Çok tereddüt duyduğunuz bitkilerinizin yanına geniş çukurlar açıp içerisine sünger doldurabilirsiniz. Bu yöntemde de sünger suyu daha uzun süre tutacaktır.
Kullanım Suyunu Yağmurdan Sağlayabiliriz
Evde su ihtiyacımızı güneş panellerinin yüzeyi karşılıyor. Panellerin toplam yüzeyi 110 m2. Haziran ayı sonunda depomuzda 12 m3 su olduğunda yazı atlattık demektir. Bu yüzden depomuz 15 m3. (Günlük ortalama 250 litre su kullanıyoruz)
Panellerin yüzeyini sürekli temizlemek önemli. Toplama kanallarının yönünü değiştirip panelleri yağmurda fırça ile yıkıyoruz. Ardından kanal yönünü depoya çevirip suyu depoya topluyoruz.
Bu depoda biriken su taşarak ilave bir depoya geliyor. Böylelikle tortunun çoğu ilk depoda kalıyor.
Bu suyu tüm ihtiyacımız için kullanabiliyoruz.
Her iki deponun da 6 ayda bir dip temizliğini yapıyoruz. Bunu kolay yapmanın yolu depoların yatay depolar olması. Bizim depolarımızın ölçüsü şöyle;
1nci depo Yük: 180 cm / En: 120 cm / Boy 300 cm
2nci depo Yük: 180 cm / En: 200 cm / Boy 400 cm
Depolara üst kapağından rahatça girip çıkabileceğimiz krom bir merdivenimiz var.
Depo temizliğini her zaman güçlü yağmurlardan bir gün önce yapıyoruz. Yoksa su sıkıntısı çekebiliriz.
Depo şemasını yakında paylaşacağız.
Cocopeat
Özellikle saksı bitkileri için kullanabileceğiniz hindistan cevizi torfu ağırlığının 9 katı suyu bünyesinde tutabilir. Çok sulamada suyu tutarak bitkiyi boğulmaktan korur, az sulamada ise toprağı uzun süre nemli tutar. Özellikle uzun süre yolculuğa çıkacağınız zaman cocopeat işinize yarayabilir. Biraz perlitle birlikte saksınızın tabanına koyabilirsiniz.
